Kabuk üretiminde karbon fiber + vynil ester kullanılacaktı ve tüm ekipte karbonun o mükemmel görüntüsüne sahip olması gerektiği kanısı vardı.
İyi bir işçilik ve doğru algoritmayla bu elde edilebilirdi. Kabuk üretimine dair fikirler paylaşıldı ve üretime geçildi. Bire bir model üzerinden parşomen kağıdı ile çizimler alındı. Bu kağıtlar yardımıyla patron kesimler yapıldı. Karbon elyaflarının kesilmesi tamamlandıktan sonra mümkün olduğunca titiz çalışarak elyaflar bir günde kalıba yatırıldı. Ve Birleşim noktaları kararlaştırıldığı şekliyle yapıldı. Birleşim noktalarındaki elyafın duruşu estetik kaygıyla zor bir işçiliğe bırakılmıştı. Estetiğe yönelik bu tereddütler nedeniyle hava boşluğunun kalmasına çok müsait bir birleşme hattı yapıldı.
Bu çalışmalar devam ederken bir yandan da önceden belirlenen bir tanıtım töreni organize edilmişti. Tarih 30 Nisan 2008, Rektör bey tüm protokolü ve sponsorları bizzat çağırmıştı. Bu tören aynı zamanda SAITEM ekibinin yıllardır arzu ettiği araç perde kaldırma töreniydi. Ancak törene 3 gün kalmıştı ve hala ortalıkta araç yoktu. O günlerde Rektör beyin programında oluşan bir değişiklikten dolayı tören 5 Mayıs tarihine ertelendi. Ancak ekibe bu erteleme haber verilmedi, tıpkı öncesinde olduğu gibi yine ekip büyük bir hız ve özveriyle çalışmaya devam etti.
İki kişilik ekip aracın ön kısmından döküme başladı. Uygulanan yöntemden dolayı kabuğun ağırlığına yönelik bazı tereddütler zaten vardı. Bu nedenle reçine mümkün olduğunca az kullanıldı ve yedirilmeye çalışıldı.
Döküm ilerledikçe korkulan oluyor, elyaf birleşme noktalarında hava kabarcığı kalacak şekilde kalkıyordu. Bazı noktalarda düzeltmeler yapılabilmesine rağmen kabuğun birleşme noktaları boşluklu olarak dondu. Kabuğun tüm dökümü tek kat olarak bitirildi ve ardından ikinci katın atılması gerekliliği ortaya çıktı. Kuruyan birinci katın üzerine atılan ikinci kat neticesinde iç kısımda görünüş açısından birçok sorun oluştu. Ancak merak edilen kalıp yüzeyinden ürünün nasıl çıkılacağıydı.